TERÖRE KARŞI YÜRÜMÜŞLER!
Netanyahu gibi canavarlarla omuz omuza yürüyerek ulaşılacak menzil ne olabilir?
Paris saldırısına karşı yapılan yürüyüş yere göğe sığdırılamıyor! Batı medyası kadar Türkiye medyası da bir heyecanlı, bir heyecanlı ki sormayın gitsin! Muhabirler yürüyüşü ağızları kulaklarında anlatırken, bizlerden de herhalde ekran başında büyük bir gurur hissi yaşamamız ve insanlık adına derin bir ‘oh’ çekmemiz bekleniyor!
Günlerdir adeta tüm dünyaya dayatılan Charlie Hebdo dergisinin öldürülen çizerlerinin yasını tutma etkinliği bu yürüyüşle hedefe ulaşmış oluyor demek ki! İnsan hakları ve özgürlüklerin beşiği Fransa’dan dünyaya verilen kararlılık mesajı ile birlikte teröristler bir kere daha lanetlenmiş oluyor!
Türkiye’nin de başbakan düzeyinde temsil edildiği yürüyüşte karikatüristlere yönelik saldırı şiddetle lanetlenirken, beklendiği üzere karikatür saldırısı görmezden geliniyor. Hatta doğrudan ifade özgürlüğü ve benzeri kavramlarla meşrulaştırılıyor.
Ahmet Davutoğlu yürüyüş sonrasında yaptığı konuşmada Paris’te bulunuşunu İslamofobia tehdidine karşı bir önlem, ırkçı trendin gelişimiyle mücadeleye bir katkı şeklinde sunmakta. Her türlü teröre karşı aynı tepkinin gösterilmesi gerektiğini ve muhataplarından bunu beklediklerini de ekliyor.
Buna ne denir ki, çok beklersin!
Yan yana yürüdüğü Batılı liderlerin birçoğunun ellerinin oluk gibi akan Müslüman kanına bulaşmış olması gerçeği karşısında bu temenni cümlelerinin bir karşılığının olmadığı açık değil mi? Üstelik de İslami değerlerin aşağılanarak, yüz milyonlarca Müslümanın terörize edilmesini de malum beylerin, bayanların hiç iplemediği ortada iken!
Ama en çarpıcı manzara ise kol kola yürüyen liderler arasında Siyonist çetenin şefinin de yer almış olması. Tek başına bu görüntü bile Paris yürüyüşünün ne kadar anlamlı, değerli ve de saygın olduğunu başka hiçbir şey söylemeye mahal bırakmayacak kadar ortaya koymaya yetiyor da artıyor bile!
Kaynak